SAĞLIK HABERLERİ
AĞIZ KOKUSU NASIL ÖNLENİR?
Ağız kokusuna (halitozis) dair farklı çalışmalara bakıldığında; erkeklerde kadınlardan daha fazla olduğu görülüyor. Yaşın ilerlemesi ağız kokusunun artması için belirgin bir faktör olurken, özellikle karma dişlenme dönemleri ile boğaz ve bademcik enfeksiyonları sırasında çocuklarda da ağız kokusu oluşabiliyor. Ağız kokusunun patolojik ve fizyolojik nedenleri olabiliyor. Bunları şöyle sıralayabiliriz:
Fizyolojik halitozis; daha çok beslenme alışkanlıkları, soğan, sarımsak gibi gıdalar ve uzun süre aç ve susuz kalmaya bağlı olarak ortaya çıkarken; tehlikeli olan patolojik halitozis ise bazı sağlık sorunlarından kaynaklanabiliyor.
Patolojik halitozis; kulak-burun-boğaz hastalıkları, geniz akıntıları, sinüzit ve bademcik hastalıkları, reflü, ülser, gastrit gibi sindirim sistemi hastalıklarının yanı sıra; akciğer ve solunum yolu hastalıkları, kronik böbrek yetmezliği, diyabet, hematolojik hastalıklardan da kaynaklanabiliyor.
En yaygın nedeni ağız ve diş sorunları
Ağız kokusunun en yaygın nedenini ağız ve diş sağlığı sorunları oluşturuyor. Öyle ki bu tüm nedenler içindeki oranı %80’e ulaşıyor. Diş çürükleri ve çürük yüzeylerde biriken plaklar, bakteri tabakaları, ağızla uyumsuz dolgular ve diş eti iltihapları ağız kokusunun en belirgin sebepleri arasında yer alıyor.
Diş aralarında biriken gıdalar, diş etinde kokuşmaya neden oluyor. Dişlerin yüzeyine yapışan plak ve tartar önce diş etinin iltihaplanmasına yol açıyor; oradan da çene kemiğine sirayet edebiliyor. 20 yaş dişleri olarak adlandırılan üçüncü azı dişleri de, ağız içinde kendine yer bulmaya çalışırken sadece çapraşıklığa değil, ağız kokusuna da neden olabiliyor. Yetersiz ağız bakımı, yani düzenli diş fırçalamama ve diş ipi kullanmama da ağız kokusunun en yaygın sebepleri arasında.
Popüler diyetlere ve şekerli beslenmeye dikkat edilmeli
Fazla protein tüketimi, enerji sağlamak için vücudumuzu yağ hücrelerini yakmaya zorluyor. Bu işlem de keton adı verilen artık ürünlere; dolayısıyla nefes ve idrar yolu ile salınan bir kokuya yol açıyor. Yapılan araştırmalarda da vejetaryenlerde, hayvansal kaynaklı gıdaları tüketenlere göre daha az ağız kokusuna rastlandığı belirtiliyor. Günümüzün güncel diyet modellerine baktığımızda, protein ağırlıklı ve ketojenik diyetler ya da aralıklı oruç dediğimiz uzun süreli açlık durumu da ağız kokusuna yol açabiliyor. Bu tip diyetleri yapanlara bol su tüketmelerini öneriyoruz. Vitamin, mineral eksiklikleri ve tükürük akışındaki azalma da ağız kokusuna neden olabiliyor.
Günümüzde toplumdaki ağız kokusu farkındalığı artsa da bu sorun için teşhis ve tedavi arayışı yeni değil. Sülfür bileşiklerinin ölçümü yapılarak hastalara ağız kokusu seviyesi ve nedenleri hakkında objektif bilgi veren halitozis ölçüm cihazları bulunuyor. Bu cihazlarda yapılan ölçümler sayesinde hastanın ağız kokusunun neden kaynaklandığını ve hangi seviyede olduğunu görebiliyor ve ona göre bir tedavi planı hazırlıyoruz. Gerektiğinde KBB ve gastroenteroloji hekimleri ile beraber çalışıyoruz.
AĞIZ KOKUSUNA KARŞI
BASİT VE ETKİLİ 7 ÖNLEM
1. Düzenli diş fırçalamak ve ara yüz bakımı
Dişler günde en az iki kez, ikişer dakika, diş etinden dişe doğru fırçalanmalı; ayrıca çürüklerin en çok oluştuğu diş araları diş ipi veya ara yüz fırçası ile temizlenmelidir. Şarjlı veya manuel fırçalarla dişlerin dile, damağa, yanağa bakan yüzeyleri ve çiğneyici yüzeyleri temizlenmelidir.
2. Dil fırçalamak
Dilin kadifemsi yüzeyinde çok miktarda mikroorganizma barındığından, bu mikroorganizmaların özel dil fırçaları ile temizlenmesi ağız kokusunu önlemede çok etkilidir. Ağız gargaraları da antiseptik özelliklerinden ötürü ferah bir nefes sağlamada faydalıdır.
3. Düzenli diş muayenesi
Zamanında çekilmeyen 20 yaş dişleri, arka bölgede cep oluşumu ve kokuya neden olabilir. Dişlerdeki çapraşıklık ortodontik olarak düzeltilmez ise ağız bakımı zorlaşır. Dişlerin çürümesi ve dişeti hastalıklarının oluşumu kolaylaşır. Koruyucu diş hekimliği uygulamaları, yılda iki kez düzenli olarak yapılan diş hekimi kontrolü ile diş taşı temizliği, yukarıda sayılan tüm ağız ve diş kaynaklı sorunların ilerleyip ağız kokusuna sebebiyet vermeden çözülmesini sağlar.
4. Protezleri temizlemek
Düzenli temizliği yapılmayan protez yüzeylerinde bakteri ve mantar birikimi olabilir. Yemek artıklarının yapışmasıyla kokuşma meydana gelebilir; bu nedenle protezler özel fırçalarla temizlenmeli, antiseptik solüsyonlarda saklanmalıdır.
5. Bol su tüketmek
Bol su içmek ağız kokusu ile mücadelede faydalıdır. Ağız içindeki birikintilerin uzaklaştırılmasını sağlar ve ağız kuruluğunun önüne geçer.
6. Tütün ürünleri ve alkolden uzak durmak
Tütün ürünleri ve alkol genel sağlığı tehdit ettiği gibi ağız kokusuna da yol açar. Sigara ve alkolü bırakmak için onlarca sebebe ağız kokusu da eklenebilir. Sigara kullanımına bağlı olarak ağızda eklentiler artar, tartar birikimi kolaylaşır. Sigara, diş eti hastalıklarının daha sinsi ilerlemesine neden olur. Tütün ve aşırı alkol kullanımı ağız kanserlerinin de en önemli nedenlerinden biridir.
7. Sebze ve meyveleri ısırarak tüketmek
Elma, havuç gibi yiyeceklerin ısırılarak tüketilmesi sırasında tükürük salgısı artar ve diş yüzeyleri daha kolay temizlenmiş olur. Meyveleri ısırarak yemek, tükürük bezlerinin salgı üretimini aktive eder. Şekersiz sakız çiğnenmesi de tükürük miktarını artırarak ağız kokusunun önüne geçebilir.
Dr. Dt. Hatice Ağan
Acıbadem Altunizade Hastanesi
Protetik Diş Tedavisi Uzmanı